Uzmanlardan derhal harekete geçme çağrısı: Son 30 yılın en kötü sonuçları
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (DMÖ), küresel su kaynaklarının durumuna ilişkin raporunda 2023’ün dünya nehirleri için son 30 yılın en kurak yılı olduğu duyuruldu. Rapor ayrıca dünya genelinde 3,6 milyar insanın yılda en az bir ay boyunca yeterli miktarda suya erişemediğine ve bu sayının 2050’ye kadar 5 milyarı geçmesinin beklendiğine işaret etti. 2023 aynı zamanda tarihe geçen en sıcak yıl oldu. Verilere göre, 2023 yılında dünyadaki nehirler en yüksek kuruma seviyesine ulaştı ve küresel su rezervleri tehlikeye girdi.
DMÖ Küresel Su Kaynakları Durumu raporuna göre, son beş yıldır dünya genelinde nehir seviyeleri ortalamanın altında seyrederken, baraj gölleri de düşük seviyelerde kaldı. 2023’te küresel nehir havzalarının yüzde 50’sinden fazlası anormal koşullar gösterdi ve çoğu açık verdi. Bu durum 2022 ve 2021’de de benzer şekildeydi.
Kuzey, Orta ve Güney Amerika’daki büyük bölgeler zorlu kuraklık koşullarıyla karşı karşıya kaldı. Örneğin Amazon ve Mississippi nehirleri rekor düşük su seviyeleri kaydetti. Asya ve Okyanusya’da ise büyük Ganj, Brahmaputra ve Mekong nehir havzalarında normalden daha az su seviyeleri gözlemlendi.
İklim değişikliği aşırı seller ve aynı zamanda kuraklıklara yol açtığından, 2023, suların çekilmesi ve ülkelerin kuraklıkla yüz yüze kalmasıyla kaydedilen en sıcak yıl oldu. Ancak aynı zamanda dünya genelinde yıkıcı seller de yaşandı. DMÖ’ye göre bu koşullar ayrıca 2023’te La Niña’dan El Niño’ya geçişten de etkilendi.
Doğal hava desenleri olan El Niño ve La Niña’nın etkileri iklim değişikliğiyle daha da kötüleştiğine ve tahmin edilmesinin zorlaştığına dair bilimsel uyarılar var. DMÖ Genel Sekreteri Celeste Saulo, “Su, iklim değişikliğindeki bir uyarı işareti olup giderek artan aşırı yağış, seller ve kuraklıklara yol açıyor. Bu da hayatlara, ekosistemlere ve ekonomilere büyük bir zarar veriyor. Eriyen buzullar milyonlarca insanın uzun vadeli su güvenliğini tehdit ediyor ve acil eylem almamız gerekiyor,” şeklinde konuştu. Bugünlerde, 3,6 milyar insan, yılda en az bir ay boyunca suya yetersiz erişimle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler’e göre bu sayının 2050 yılına kadar 5 milyarı aşması bekleniyor.