#Dünya

Almanya’nın sınır kontrol kararı ve AB’nin Çabaları

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, Almanya’nın uyguladığı sınır kontrollerinin “ancak geçici ve son çare olması gerektiğini” belirterek, “Serbest dolaşım vatandaşlarımız ve ticaretimiz için hayati öneme sahiptir.” dedi. Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda, “bazı üye ülkelerde sınır kontrollerinin yeniden başlatılmasının Şengen Bölgesi’ne etkisi” konulu bir oturum gerçekleşti. Johansson’ın AB Komisyonu adına yaptığı açılış konuşmasında, AB’nin vizesiz seyahat bölgesi olan Şengen’in 29 ülkede 450 milyon kişiye serbest dolaşım imkanı sunduğu ve “Serbest dolaşım vatandaşlarımız ve ticaretimiz için hayati derecede önemlidir. Sınır kontrolleri geçici ve son çare olmalıdır.” ifadelerine yer verdi. Sınır kontrollerinin serbest dolaşımın sağladığı avantajlara zarar verebileceğini belirten Johansson, “Özellikle işe gitmeye çalışanlar, sınırlarda saatlerce beklemek istemez. Hepimiz suçluları ve teröristleri durdurmak isteriz, ancak seyahatleri, ticareti ve turizmi durdurmak istemeyiz. Bu nedenle AB ülkeleriyle sınırlardaki iç kontrol noktalarının kaldırılması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.” dedi. Johansson, bu bağlamda, bu yıl kabul edilen Göç ve İltica Anlaşması ile ülkeler arasındaki iç sınır kontrollerinin azalacağına inandığını dile getirdi. Ayrıca, hava ve deniz sınır kontrollerinin mart ayında kaldırıldığı Bulgaristan ve Romanya’nın da kara sınırlarında Şengen’e dahil olmak için gereken şartları yerine getirdiğini belirtti ve AB İçişleri Bakanları Toplantısı’nda bu konuyu gündeme getireceğini açıkladı.
AP’de aşırı sağ, sol ve liberal milletvekilleri arasında Almanya’nın sınır kontrollerini genişletme kararına yönelik fikir ayrılıkları görüldü. Aşırı sağ siyasi grupların üyeleri, Avrupa’daki “yasa dışı göç ve bu nedenle ortaya çıkan tehlikelerin arttığı” görüşünü savunarak, Almanya’nın kararını destekledi. Liberal milletvekilleri ise birliğin serbest dolaşım prensibine zarar verdiğini söyleyerek, sınırların korunması için sınır kontrolleri yerine AB’nin sınır koruma ajansı Frontex’in güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Oturuma katılan Sol Grup’tan İspanyol milletvekili Irene Montero ise Almanya’nın kararına karşı çıkarak, “Avrupa’daysa asıl sorun, sınır ve göç politikamızın insan hakları ihlalleri ve ırkçılığı teşvik etmesidir.” dedi. Montero, “Hiç kimse yasa dışı değildir. Avrupa’daki güvenlik sorunu ırkçılıktır, göçmenler değil. Avrupa, ırkçılarla mücadeleye ihtiyaç duyar, onurlu bir yaşam için buraya gelenlerle değil.” sözlerini dile getirdi.

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir