Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Ulusal Depozito Yönetim Sistemi’nin uygulanmasıyla birlikte 2035’te Türkiye’deki geri dönüşüm oranını %60’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Bakan Kurum, Ankara’da düzenlenen İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iklim krizinin küresel çapta tüm üretim ve tüketim düzenlerini değiştirdiğini, sel, yangın, çölleşme ve kuraklık gibi felaketlerin artan sıklıkta ve etkilerde gerçekleştiğini belirtti. İklim değişikliğinin yol açtığı göçlerin arttığını ve insanların yaşam alanlarını terk etmek durumunda kaldığını ifade eden Kurum, temiz suya ve gıdaya erişimin zorlaştığını dile getirdi. Dünyada yılda 2,1 milyar ton katı atık üretildiğini kaydeden Kurum, “Her yıl 8 milyon ton atık okyanusa karışıyor. Gıda israfı da dikkate alındığında her yıl üretilen gıdanın 3’te biri, yani 1,3 milyar tonu israf ediliyor. Bu israfın maliyeti 1 trilyon doları aşıyor. Son 50 yılda hava, iklim ve su ile ilgili 11 binden fazla felaket yaşandı. Bu felaketlerde 2 milyondan fazla insan hayatını kaybetti ve ekonomik kayıp 3,64 trilyon doları geçti” şeklinde konuştu. Türkiye’de son yıllarda doğal afetlerle karşılaşıldığını belirten Kurum, bu durum karşısında döngüsel ekonomi modeline geçmenin önemli olduğunu vurguladı. Kurum, Türkiye’nin bu yönde önemli adımlar attığını ve sürdürülebilir ve yeşil kalkınmaya öncelik verdiklerini belirtti. Bakan Kurum, Türkiye’nin iklim dostu ve yeşil dönüşüm esaslı bir yaklaşımla 2053 hedefleri doğrultusunda ilerlediğini ifade ederek, “Ülkemizi değişen ve dönüşen dünyanın değiştirici gücü olarak görüyoruz, kendi gereksinimlerimize odaklanırken aynı zamanda uluslararası sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz.

Orta Vadeli Program kapsamında dijital dönüşüm ve yeşil finansman mekanizmalarına ilişkin hazırlıklarımızı tamamladık. Akıllı şehirler vizyonumuzla dijital dönüşümü ve çevre ve iklim değişikliği alanındaki çalışmalarımızla yeşil dönüşümü destekliyoruz” dedi. “GERİ DÖNÜŞÜM ORANINI %60’A ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ” Türkiye’nin tarihinde insanlığın genetiklerini ilgilendiren konularda duyarsız olmadığını belirten Kurum, ülkenin iklim değişikliği ve çevre sorunlarıyla mücadeleyi siyaset üstü ve sınırsız bir konu olarak ele aldığını söyledi. İklim değişikliğiyle mücadeleyi hem mevcut sorunları önleme hem de kalkınma sürecinde uyum sağlama olarak gördüklerini belirten Kurum, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Hedefleri doğrultusunda iklim değişikliği ve uyum konularında önemli adımlar attık. Su kaynakları yönetiminden biyolojik çeşitliliğe, tarım ve gıda güvenliğinden enerji ve sanayiye, ulaşımdan kentlere, sağlıktan sosyal kalkınma ve afet risk azaltmaya kadar birçok alanda iklim değişikliğine uyum sağlamak için çalışıyoruz.

Paris İklim Anlaşması’nı ülkemizin özel konumunu koruyarak ve hakkaniyet ilkesine dikkat ederek Gazi Meclis’ten yetki alarak onayladık. Ulusal Katkı Beyanımızı revize ederek daha iddialı hale getirdik. Sıfır Atık Modeli’ni uygulayarak iklim diplomasinde örnek olduk. Elde ettiğimiz kazanımlarla birlikte zihinsel bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz.

2053 hedefleri doğrultusunda Ulusal Depozito Yönetim Sistemi sayesinde Türkiye’deki geri dönüşüm oranını %60’a çıkarmayı hedefliyoruz. 2018’de %1,2 olan arıtılmış atık suların tekrar kullanım oranını %5,5’e yükselttik ve 2030’da %15’e çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Kurum, son 22 yılda sosyal konut ve kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında 3,3 milyon konutun çevreci, sıfır atık uyumlu olarak inşa edildiğini belirtti. 452 bin yeni konut ve iş yerini sıfır atık ve iklim değişikliğine uyumlu bir şekilde inşa etmek için çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Kurum, enerjide verimlilik için Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi düzenlediklerini ve 2035’te yenilenebilir enerji payını %65’e çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı. Yakında yürürlüğe girecek olan İklim Kanunu ile Emisyon Ticaret Sistemi’nin oluşturulması için çalışmaların sürdüğünü belirten Kurum, şunları dile getirdi: “Yeşil yatırımlar için finansman mekanizmaları ve hibe programları geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye’ye özgü Ulusal Yeşil Taksonomi Yönetmeliği 2025’te uygulamaya konacak. Orta Vadeli Programda belirtilen Yeşil Finans Stratejisi ve Eylem Planı hızla uygulanacak.

Millet bahçeleri ve ekolojik koridorlarımızın artışıyla iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi lokal ölçekte değerli buluyoruz ve 81 ilde bu programı başlattık. 81 İl İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulları bu süreçte yerel projeler gerçekleştirmek için çalışacak” şeklinde konuştu. “UZUN DÖNEMLİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ STRATEJİSİNİ İNCELEYECEĞİZ” Kurum, bakanlık olarak iklim değişikliğine ilişkin ulusal koordinasyon görevini üstlendiklerini ve geçen yıl onaylanan 2024-2030 İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planını hazırladıklarını belirtti. “Bugünkü toplantımızda ülkemizin 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi yol haritasını inceleyeceğiz. Bu yol haritasında enerji, sanayi, tarım, ulaşım, atık, binalar, arazi kullanımı ve ormancılık gibi sektörlerin sera gazı emisyonlarıyla mücadelesinin yanı sıra iklim değişikliğine uyumla ilgili konular yer alacak.

COP29 Taraflar Konferansı’nda ülkemizi temsil ederek alınan kararları dünyaya duyuracağız. Bugünkü toplantıda COP29 kapsamındaki müzakereler ve programlar hakkında görüş alışverişinde bulunacağız.”